Haber Yolculuğu

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sağlık
  4. »
  5. Meme ve Prostat Kanserleri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantılar Ortaya Çıktı: Uzmanlar Uyarıyor

Meme ve Prostat Kanserleri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantılar Ortaya Çıktı: Uzmanlar Uyarıyor

Haber Yolculuğu Haber Yolculuğu -
16 0
genetik bağlantılar - Meme ve Prostat Kanserleri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantılar Ortaya Çıktı: Uzmanlar Uyarıyor

Meme ve Prostat Kanserleri Arasında Beklenmedik Genetik İlişkiler Tespit Edildi

haberyolculugu.com.tr olarak, sağlık alanındaki en güncel ve güvenilir bilgileri siz değerli okuyucularımızla buluşturmaya devam ediyoruz. Acıbadem Kent Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Turna, farklı organlarda ortaya çıkan meme ve prostat kanserleri arasında önemli genetik bağlantılar olduğunu vurgulayarak, bu durumun erken tanı ve kişiye özel tedavi stratejileri açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

BRCA Mutasyonları Ortak Risk Faktörü Olarak Öne Çıkıyor

Prof. Dr. Burak Turna, yaptığı açıklamalarda, meme ve prostat kanserlerinin görünürde farklılıklar sergilemesine rağmen, kökenlerinde yatan genetik mirasın benzerlikler taşıdığını ifade etti. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonların, bu iki kanser türü için ortak bir risk faktörü oluşturduğuna dikkat çekildi. Bu genlerdeki bozulmaların, kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri, erkeklerde ise daha erken yaşlarda görülen agresif prostat kanseri riskini anlamlı derecede artırdığı belirtildi.

Bu genetik yatkınlık nedeniyle, aile öyküsünün genetik değerlendirmelerde kritik bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Turna, şu örneği verdi: “Eğer bir annede erken yaşta veya agresif seyirli meme kanseri teşhisi konmuşsa ve bu durum BRCA mutasyonu ile ilişkilendirilmişse, oğlunun da prostat kanseri riski açısından genetik olarak incelenmesi gerekmektedir. Benzer şekilde, metastatik veya yüksek dereceli prostat kanseri teşhisi almış bir babanın kızında da meme kanseri riskini artıran genetik değişikliklerin varlığı araştırılmalıdır.” Bu karşılıklı genetik geçişlerin, kanser biyolojisinin karmaşıklığını ve erken teşhisin hayati önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kanserlerde Yüksek Sıklık ve Genetik Analizlerin Önemi

Prof. Dr. Turna, Türkiye’de ve dünya genelinde kadınlarda en sık rastlanan kanser türünün meme kanseri olduğunu hatırlatarak, her 8 kadından birinin yaşamı boyunca bu hastalıkla mücadele etmek durumunda kalabileceğini söyledi. Erkeklerde ise prostat kanserinin en yaygın görülen kanser türlerinden biri olduğuna işaret eden Prof. Dr. Turna, erkeklerin yaşam boyu prostat kanserine yakalanma riskinin %12-15 civarında olduğunu belirtti. Bu yüksek istatistikler, iki kanser türü arasındaki ortak genetik zeminin anlaşılmasını daha da acil hale getiriyor.

Genetik bağlantılar konusunda yapılan analizlerin, sadece bireylerin risk altındaki durumlarını belirlemekle kalmadığını, aynı zamanda erken tanı stratejilerinin geliştirilmesinde de kilit bir rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Turna, bu analizlerin gereksiz tedavilerden kaçınılmasına ve aile bireylerinin risk düzeylerinin daha net ortaya konulmasına olanak tanıdığını vurguladı. Ayrıca, PARP inhibitörleri gibi hedefe yönelik kanser tedavilerinin planlanmasında da genetik profillemenin büyük önem taşıdığına değinildi. Bu yeni nesil tedaviler, bozulmuş DNA onarım mekanizmalarına sahip kanser hücrelerini hedef alarak daha etkili ve az yan etkili tedavi imkanları sunuyor.

haberyolculugu.com.tr olarak, bu tür önemli sağlık gelişmelerini yakından takip ederek sizlere aktarmaya devam edeceğiz. Sağlıklı günler dileriz.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir